Diğer siyasi partiler henüz ortada değilken, CHP Şubat sonunda profesyonel kampanyaya başladı. CHP, Ocak sonundan itibaren Grey İstanbul ile çalışmaya başladı. 80’li yıllarda SHP’nin Limon kampanyasını yapan Yorum Ajans’ın eski ortağı Mehmet Ural ise ajansa ve partiye strateji danışmanlığı yapıyor.
Raporlar, Projeler…
CHP Genel Merkezi, Şubat başından beri kamuoyuna rapor üstüne rapor, proje üstüne proje sunar konuma geldi. Deyim yerindeyse CHP, topluma birbiri peşisıra “paper”lar üreten bir akademiye dönüştü.
Aile, Gençlik, Çocuk, Sivil Toplum, Doğu ve Güney Doğu, Yeni Ekonomi dahil şu ana kadar 8 rapor yayımlandı. Yenileri ise yolda.
Broşürler, Kataloglar, Reklam Filmleri…
Toplumu segmente ederek, her bir ihtiyaç grubunun derdine derman olmak üzere hazırlanan söz konusu raporlar ayrı ayrı broşürlere konu oldu.
Esnaftan çiftçiye, kadınlardan emeklilere, turizmden spora kadar pek çok farklı seçmen ve ilgi grubunu hedefleyen 20’nin üzerinde broşür ve bir o kadar da kitapçık yayımlandı, yayımlanıyor.
Sanal Alem…
Offline dünyada CHP bu hazırlıkları ve üretimleri yaptırırken, online dünyada da kapsamlı iletişim işlerine girişti.
Her ne kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı zamanında Kemal Kılıçdaroğlu adına gönüllüler tarafından açılmış olan ve bugün 1.000.000’dan fazla takipçisi bulunan Facebook sayfasının gücüne erişmesi imkansız olsa da…
Sonuçları itibariyle her ne kadar 12 Eylül Referandum kampanyası döneminde açılan ve bugün 140.000’den fazla takipçisi olan Twitter hesabıyla kıyaslanma ihtimalinde çok uzak olsa da CHP Genel Merkezi sosyal ağları kullanmak için atağa kalktı.
Facebook, Twitter gibi sosyal medya ortamlarında neredeyse CHP’nin her bir birimi ve her bir il örgütü için sayfalar açıldı. Her bir aday kendi sosyal medya sayfalarını, kendi kişisel web sitesini yayına açtı.
CHP’nin yenilediği kurumsal web sitesinin altında çalışan farklı alt siteler yayına alındı.
Kurumsal Kimlik ve İletişimin Standardizasyonu…
CHP parti tarihinde ilk defa seçim kampanyasıyla ilgili kurumsal standartlar oluşturuldu.
Sloganlara, afiş ve broşür standartlarına karar verildi. Bu standartlar adaylara elden teslim edilen iletişim kitlerinin içinde ulaştırıldı; web sitesi aracılığıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Televizyon Kampanyası
Öte yandan Şubat ayından itibaren CHP’nin reklam filmleri TV kanallarında da yayınlamaya başladı.
Aile Sigortası, CHP Manifestosu, Çocuk Bütçesi, Söz Veriyoruz, İşçi Bayramı, Çiftçi Filmi gibi farklı hedef kitlesi olan filmler çok sayıda kanaldan, yüksek bir toplam reyting (GRP) elde edecek şekilde medyaya dağıtıldı.
CHP’nin TV reklam filmlerinde duygusal tonu yüksek bir dil kullanılırken, tüm dublaj parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapıldı.
Kapsamı Geniş, Refleks Hızı Yüksek…
Özetle, CHP kendi tarihinin en kapsamlı ve en büyük bütçeli profesyonel seçim kampanyasını yaptırıyor.
İletişim tek merkezden yönetiliyor. Partinin 13. katı CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak’ın sorumluluğundaki Grey Ajans ekibi tarafından kullanılıyor.
Kurumsal standart oluşturularak referandum döneminde yaşananlar türünden iletişim kazalarının önüne geçilmeye çalışılıyor.
Ve yeni medya boş bırakılmadan orada da varlık gösteriliyor. Örneğin, AKP’nin ilk reklam filminin yayınının üstünden 24 saat geçmeden, bu filme viral filmle karşılık veriliyor. Anlaşılıyor ki, CHP rakip ataklarına karşılık verecek bir takım oluşturmuş.
Bütün bunlar bu kampanyanın iyi ve olumlu tarafları…
Peki Seçmeni İkna Başarısı?
Elbette bu çabaların tek bir amacı var: Seçmeni ikna etmek ve CHP’nin oylarını artırmak.
Tüm bu çabalara rağmen araştırma şirketlerinin verilerine bakarsak ortada büyük bir hata var. Bu verilere göre CHP’nin iki buçuk aydır yapmakta olduğu profesyonel iletişim kampanyasının sonucu sıfır!
Çünkü Ocak ayında pek çok araştırma şirketi CHP’nin seçmen desteğini %25-27 bandında gösteriyordu. Araştırma şirketlerinin en son çalışmalarından çıkan o ki bu destek yerinde sayıyor.
Eğer; Türkiye’deki araştırma şirketleri toptan hata yapmıyorlarsa, yada, hepsi birden rakip partilere angaje değilse, CHP’nin profesyonel iletişim yatırımlarının sonucu dramatik demektir.
Eğer tüm bunlar doğruysa; bir kez daha ortaya çıkacak ki, stratejide yapılan hata, taktik araçlarla düzeltilemez!