Seçmen ideolojiye veya programa değil, lidere oy verir.

Seçim kampanyalarının başarısını hangi faktörler belirler? 
Bir seçim kampanyasının birkaç önemli aksı var. Strateji, pozisyonlama ve tabii ki lider. Lider kadar bir seçim kampanyasının sonuçlarını belirleyecek başka hiçbir etken yoktur. Çünkü seçmen programa veya ideolojiye oy vermez. Seçmen lidere oy verir. Liderin hemen arkasından politikalar (politikaların başında da ekonomi gelir) ve parti teşkilatı gelir.
Yani adaylar? 
Evet, adaylar ve yerel parti örgütleri. Sizin kimlerden oluştuğunuz, nasıl bir profille seçmen karşısına çıktığınız önemlidir. Bu açıdan 7 Haziran Genel Seçimlerinde CHP’nin yıllardan sonra ilk kez ağırlıklı oranda ön seçimin belirlediği adaylarla seçmenin karşısına çıkmasının pozitif bir etkisi olabilir. 
Liderlik demişken, sizce Davutoğlu seçmenin zihninde lider olarak algılanıyor mu?
Davutoğlu’nun kendisinden önceki liderin profilinde bir performans sergilediğini söylemek mümkün değil. En azından şimdilik. 
Davutoğlu’nun hem söylemleriyle, hem iradesiyle Erdoğan’la kıyaslandığı zaman dezavantajları var. Bu da ister istemez seçmene yansıyor. 
Belki Davutoğlu yeni bir liderlik performansı ortaya koyabilirdi ama o performansa ilişkin her insiyatif Erdoğan tarafından tahrip ediliyor. Kendisini bağımsızlaştırmaya çalıştığı her politikada Erdoğan’ın müdahalelerini hemen görülüyor. Dört bakanın yargılanması, MİT müsteşarının aday olması, çözüm sürecindeki izleme kurulu vs. nereye bakarsanız bakın, sanki başarması istenmiyormuş gibi okumalar yapabileceğiniz müdahaleler silsilesi Davutoğolu’nun liderlik profilini yok ediyor. Dolayısıyla AKP buradan da oy kaybedecek görünüyor. 
Bir parti kaç kişiden müteşekkil olursa olsun sonuçta ön planda bir lider vardır ve o liderdir aslında bütün her şeyi taşıyan. 
Seçimi kazanan da, kaybeden de liderdir. 
Bunun bir tezahürünü de Demirtaş’ta görüyoruz…
Gayet tabii. Bugün Abdullah Öcalan içerden çıksın, HDP’nin başına geçsin… alabileceği maksimum oy yüzde 4.5’tur; 5’i bulmaz!
Ama Selahattin Demirtaş, kişisel özellikleriyle, samimiyetiyle, donanımıyla, hazır cevaplığı ve mizahi yanlarıyla başka bir noktaya taşıyor partisini. Ve HDP’yi bir etnisite partisi olmaktan çıkarıp Türkiye partisi haline getiriyor. 
Aynı şekilde yoluna devam ederse kazanmaya ve partisini büyütmeye devam edecek. 
6 Nisan 2015 – Evrensel Gazetesi’nden Serpil İlgün ile röportajdan…

Rejimin değişmesi korkusu HDP'nin barajı aşmasına yardım edebilir...

6 Nisan 2015

"Önce kavga bitsin, çoçuğumun kulağını ondan sonra çekerim!"

6 Nisan 2015
WordPress › Hata